high life - Turkish English Dictionary

high life

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "high life" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
General
high life n. lüks hayat
Sami was living the high life he always wanted.
Sami her zaman istediği lüks hayatı yaşıyordu.

More Sentences
high life n. afrika ritimleri ile batı tarzı pop melodilerinin birleştirildiği popüler bir batı afrika dansı
high life n. aşırı harcama
high life n. batı afrika'ya özgü aksak ritimli bir dans

Meanings of "high life" with other terms in English Turkish Dictionary : 7 result(s)

English Turkish
General
high school life n. lise hayatı
Idioms
the high life n. müsrif bir yaşam
the high life n. har vurup harman savrulan bir yaşam tarzı
the high life n. aşırı israfa kaçılan bir yaşam tarzı
the high life n. paranın su gibi aktığı bir yaşam tarzı
Technical
high temperature operating life n. yüksek sıcaklıkta çalışma ömrü
Medical
high quality of life n. yüksek kalitede yaşam